Dün Ayaz'ın ödevlerini kontrol ederken, daha doğrusu sorduklarına yardımcı olurken aklıma geldi. 22 tane farklı kelime il cümle kurmaları gerekiyormuş. Benin dahi zorlandıklarım oldu, mesela "Toplumsal paylaşım". Biri de "iyimserlik" idi. İşte aklıma hemen Pollyanna geldi. Nasıl bir iştahla okumuştum ben küçükken. Ağababamın(biz baba tarafında dedeye ağababa diye öğrendik, ama kendimiz öyle öğretmedik :)) muazzam bir kütüphanesi vardı. Bize maalesef bir sayfa bile kalmadı o kütüphaneden hatıra. Aile işleri işte. Ben o kütüphaneden, güzelce bordo deri ile ciltlenmiş ve kapağın sağ alt köşesinde ağababamın ismi yazan kitabı okumuştum. Bir defa o özen, o kıymet size kitabın, okumanın ne kadar önemli olduğunu hissettirmeye başlardı. Heralde 10 kez kadar okumuşumdur.
işte bunun gibi bir kütüphaneydi
Hemen Ayaz'a Pollyanna'yi anlattım 4-5 cümle ile ve evdeki versiyonundan okumaya başladım. Maalesef akşam kitap okumaları Hazal tarafından baltalanıyor. Bir totosunun üstüne oturup dinlemiyor ki genellikle onun ilgisini çekecek renkli kitaplar okumaya çalışıyoruz. 5 sayfa kadar okuyabildim sadece ve Ayaz'ı hemen içine çekti konusu.
evdeki kapağın görselini bulamadım
Bakalım başarabilecek miyim yatmadan önceki okuma seanslarında kitabı bitirebilmeyi?
Hazal'ı erken uyutabilmeyi, bu aralar iyice zorlaştı çünkü.
Aslında tekrar bir uyku eğitimi için kendime güç bulmayı umuyorum, özellikle babalarının evde olmadığı önümüzdeki 3 gece için.
En son yedi sene önceydi Pollyanna'yı tekrar okuyuşum. Yine aynı keyifle. Yalnız baktım Polly Teyze'yle aynı yaş olmuşum, ama o yaşlıydı yaaa :)
YanıtlaSilBen de dun okurken suanda ayni yasta oldugumuzu gorunce sok oldum :))
YanıtlaSilSonra cocuklar uyudu, ben devam ettim okumaya kendim icin..