31 Aralık 2009 Perşembe

Noel bebek Ayaz ve ailesi herkese iyi seneler dilerrr..

2009 bize hayatımızda alabileceğimiz en güzel hediyeyi getirdi. 2010'da da herkesin dileklerinin bizim gibi gerçekleşmesini dileriz. Mutlu yıllarrr..

12 Aralık 2009 Cumartesi

İkinci Ay Biterken..

Babasının yorumlarına ek olarak;
  • Çok güzel uyduğu rutini 3 saatlik rutinle değiştirmeye çalışıyoruz..
  • Benim minik köpek balığı işaretlerinden saydığım, babasının valentino dediği ve kaşlarını kaldırdığında başında oluşan v harfi iyice belirginleşti..
  • Elleriyle yakaladığı örtüsünü kapatıyor ya da açıyor..
  • Tam olarak yapamasa da yüzümü sevmeye yapmaya çalışıyor..
  • Ayaklarını tutup yanaklarıma pıt pıt yaptığımda keyiften bayılıyor..
  • Babasıyla sohbeti ve onun uyutmasını çok seviyor..
  • Oyun halısında vakit geçiriyor, müzikli oyuncağını şimdilik eliyle sallayarak çalıştırabiliyor, havada asılı olan ve boyu yetenleri de sallıyor..
  • Babasının aldığı Mickey Mouse la sohbet ediyor.. Fazla sohbet ederse sinirleniyor ama..
  • Dönencesini seyrederek vakit geçirebiliyor..
  • Evimizi inceleye inceleye bitiremiyor..
  • Gezmelerde, tozmalarda genellikle pusetinde uyuyor.. (Şükür :))
  • Şimdiye kadar oturmaya bayılıyordu, şimdi ayağına basarak kalkmak istiyor.. Biraz sonra yorulup oturuyor.. Yatırarak tutmak için kandırmak gerekiyor.. ya baştan yatıyor olacak ya da bir kez kaldırdınız mı yandınız :)
  • Çok güzel sesli gülücükler ve çığlıklar atıyor..

28 Kasım 2009 Cumartesi

Bayram tebriği ve Ayaz'dan haberler..

Herkesin Kurban Bayramını kutluyoruz oğlumla beraber..
Geçen bayram Ayaz henüz 3 günlük olduğu için tüm büyüklerimiz ve küçüklerimiz ziyarete gelmişti. Bu bayram Ayaz'ımla herkese iadei ziyarette bulunduk :)
Arife günü öncesi Ayaz'ın bazı şeyleri bilinçli şekilde tutmaya başladığını keşfetmiş, o gün de ilgisini çekecek şeyleri tutmasına dokunmasına yardımcı olacak oyunlar oynamıştık. Bugün farkettim ki her zaman başarılı olamasa da istediklerini tutabiliyor ve ellerine daha çok sözünü geçiriyor. Yine bugün arabadayken sağ elini yüzünün önüne getirip parmaklarıyla konuşmaya başladı. Her geçen gün gelişmesini izlemek dünyalara bedel.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Ayaz'ın Arabası-Ana kucağı.


Evet söz verdiğim konuyla karşınızdayım.. Bu konuda araştırmalarım ve tecrübelerimle anlatmak istediklerim varrrr..
Ayaz'ın arabasını seçmeden önce çok araştırma yaptım, bebek arabasına bir servet yatırmak istemiyordum kesinlikle ama Maxi-Cosi Quinnyleri görünce özellikle, parayı basıp almak istemedim de diyemem. Tüm kadınsal, görsel dürtülerime gem vurup mantığımı ön plana çıkarmak için elimden geleni yaptım ve başarılı da oldum. Forumları ve yorumları bol bol okudum. Tavsiyelerden benim çıkardığım ve karar verirken dikkate aldığım özellikler şöyle oldu:
  1. Hafif olmalı.. Çünkü kolay taşınabilmeli..
  2. Hafif olmalı.. Çünkü kolay açılıp kapanabilmeli..
  3. Hafif olmalı.. Çünkü takımı olarak alacağınız ana kucağı-oto koltuğu bebek ağırlaştıkça ağırlaşıyor..
  4. Hafif olmalı.. Altını çizmek istedim..
  5. Çift yönlü kullanılabilmeli..
  6. Tam yatabilmeli..
  7. Bunu dışında tabii ki kaliteli olmalı, elinizde kalmamalı.. Burada kalan seçeneklerde maliyet-fayda analizi size kalmış.. (İktisatçı gibi yazdım ama değilim, matematik mühendisiyim.. Bu cümleyi kuracak kadar çok maliyet ve ekonomi dersi almışım demek ki..)

İşte burada tasarımıyla beni benden alan quinny ler daha ilk şıkta elenmiş oldu. Kendileri zaten tek başına 10+ kg. Maclaren alabilirdim en hafifleri onlardı çünkü 7+ kg, bir de Peg Perego nun bir modelini çok beğenmiştim, hatta daha hafif ve şık olduğu için karar da vermiştim ancak canlı gözle göremedim ve hiçbir yerde bulamadım, internette vardı ve görmeden almakta istemedim açıkçası. Alternatif modellere yönelmeye ve onları da araştırmaya karar verdim. Bu arada takip ettiğim bloglardan birinde Pierre Cardin bebek arabasını görüp olumlu tavsiyeleri okuyarak araştırmıştım. Sonra sonra Eminönü tavaf edilmeden bebek alışverişi tamamlanmaz(Eminönü tavaf edilmeden kına gecesi yapılmaz, ev kurulmaz, evlenilmez, düğün yapılmaz serisinin devamı) diyerek 8 aylık göbeğimle Havuzlu Han'ı alt üst ederken Pierre Cardin arabaları da görme ve inceleme fırsatım oldu. Ayaz'a sonradan Haşim İşcan'dan aldığımız arabanın modelini ilk orada görüp beğenmiştim(Pierre Cardin Alüminyum Çift Yönlü Bebek Arabası 2010). Yukarıda Ayazımla gördüğünüz arabayı kesinlikle tavsiye ederim. Hafif :), kullanışlı, sağlam(Maclaren ya da Peg Perego kalitesinde olduğunu iddia etmeyeceğim ama o kaliteye gerek var mı siz karar verin, ayrıca maiyet-fayda analizini de diğerlerinin yarı fyatı oluşuyla benim için geçti), tüm ihtiyaçlarımızı karşılıyor ve çok pratik. Ana kucağı da travel sistam olduğu için beraberinde geldi. Bebek arabasına ve otomobile sabitlenebiliyor.


İkinci Ay devam..

Ayazım, oğlum, minik köpek balığımım ikinci aydaki marifetlerini de not düşmek istiyorum..
  • İkinci ayını tam doldurmadan dudaklarını ve ellerini emmeye başladı.. Eller ağıza götürülmez annem diyorum, elini çekiyorum, zararlarını anlatıyorum küçük adama, şimdilerde "elini ağzına götürme anneciğim" dediğimde elini çekmeye başladı, bayılıyorum.
  • Çenesi düştü :) çok güzel konuşuyoruz oğlumla..
  • Beni, babasını ve Berrin Teyzesini zaten çok iyi tanıyordu da, artık anneanne,baabaanne ve dedesini, amcasını da çok iyi tanıyor..
  • Doğduğundan beri kafayı ara ara dik tutabiliyordu, artık tam tutabiliyor..
  • Kırmızı miki fareli elbisemi giydiğimde mikilerle konuşmaktan m.eme bile ememiyor..
  • Çok gülüyor..
  • Aynı gün 3 aşı olduğu gün ağlamayı da öğrendi, istediği olmadığında ağlıyor.. Sanki etinden et koparılıyormuşcasına.. İlk günler panikle her istediğini yapıyordum.. Özellikle de sakinleşmesi için m.eme veiyordum.. Yanlış tabii ki, ben de o ilk günlerdeki korkuyu atlattıktan sonra doğru yolu buldum ve başını okşayarak, onunla konuşarak ve dikkatini dağıtarak, sakinleştirmeye başladım.. İşe yaradı..
  • Gece yarım kundak yatırmama rağmen (bu yarım kundak pek çok şekilde kullanılıyor, benim kastettiğim sıçrayarak kollarıyla kendisini uyandırmaması için kollarını kundaklamak, bacaklar serbest, tavsiye ederim) bacaklarla üstünü açmayı ve artık nadiren de olsa kolları kundaktan kurtarmayı başarıyor. Uyku tulumuna acil geçiş yapmamız gerek..
  • Günlük rutinimize çok güzel uyum sağlıyor.. Bundan ayrıca bahsedeceğim..
  • Babası eve gelmeden gece uykusuna yatmıyor, onu bekliyor :)
  • Ev tipi ana kucağından kendisini aşağı kaydırıyor, yakında yürüyecek :P
  • Yüzüstü yatarak, kucağımda, göğsü emzirme yastığında olacak şekilde, kafayı dikip etrafı seyretmeye bayılıyor, yorulana kadar tabii.. Bu şekilde sırtını ovarsam ki hemen hemen hep yapıyorum, ağzından gazını da cok güzel çıkarıyor..
  • M.emede uyumaya bayılıyor. Babası artık uyudu yatağına dediği anda uyumamış emiyormuş gibi hemen bir iki cuk cuk yapıyor afacan, bizi kandıracak.. Nedense orda uyurken ne gaz sancısı ne bişey olmuyor, mışıl mışıl uyuyor..
  • Birinci aydan beri "enneeeeeeee" gibi bir ses çıkarıyor, anne olduğuna inanmak istiyorum o sesin :)
  • Kameraya çektiğimi anladığı an gülmeyi ve konuşmayı bırakarak ciddi ciddi kameraya bakıyor kerata..
  • Çokkkkk uzun zamandır kucakta ayarkata gezdirirsek kesiklikle sakinleşiyor ve etrafı izliyor.. Bu hali ve bakışları çok komik.. Bayılıyorum..
  • Evimizden başka evlere gittiğimiz zaman herşeyi inceliyor gözleriyle, orayı hafızaya kazıyana kadar..

Şimdilik aklıma bunlar geliyor, gerisi gelirse ikinci ay devam devam yaparız..

17 Kasım 2009 Salı

İkinci Ay Kontrolü

17 Kasım'da ikinci ay kontrolümüze gittik.. İlk ay Ayaz 5100 gr. ve 57 cm. di. Şimdi 615o gr. ve 60.5 cm. olmuş tosunum. Bunları da not edeyim dedim.
Güzel kilo aldığını görünce içim rahatladı. İlk ay kontrolünde doktor hanım oğluşumun alerjik bir yapısı olabileceğini düşündüğü için (vücudundaki, kulaklarının arkasındaki koltuk altlarındaki ve popsundaki -bizim göremediğimiz ancak doktor gösterince farkettiğimiz- kızarıklıklar nedeniyle) benim uygulamam gereken bir diyet vermişti. İnek sütü ve süt ürünleri ile dana eti yemiyorum. Tabii bunları yiyemeyince pek seçenek kalmıyor. Bu nedenle iyi beslenip beslenmediğim konusunda tereddütüm oldu. Demek ki beslenebiliyormuşum ki oğluş da beslenebilmiş. Ama bundan sonra kalsiyum takviyesine başlayacağız benim için.
Oğlumun hıçkırıkları için de reflü olduğunu söyledi ve ilerlememesi için toz ilaç verdi, günde iki kez anne sütüyle karıştırarak, biberon ya da kaşıkla. Ayazımız biberonla verdigimiz sütü aldi, Berrin Teyzesi ile beraber cok sevindik(Berrin Teyzesi, Ayaz daha doğmadan bizimle birlikte çalışmaya başlayan, ben işe başlayınca da Ayazla ilgilenecek olan yardımcımız, pek güzel anlaşıyorlar oğlumla maşallah diyeyim). İlk biberonu da anneannesinin elinden içti. Böylece biberon maceramız da başlamış oldu. Bu tabii benim için de rahatlık olabilir son izin günlerimde, süt sağıp bırakarak kendime biraz daha zaman yaratabilirim ama birakamiyorum ki bu tatli bebeişi. Ancak 1-2 saat uyku vakitlerinde kaçamak yapıp geliyorum ki o da zorunlu hallerde.
İşte ikinci ayda bizde durumlar böyle..

16 Kasım 2009 Pazartesi

Ayaz'dan Seçmeler..


Ayazımın ilk günden bugüne resimlerinden seçmeler efendim. Hep beraber Maşallah diyoruz :)