25 Mayıs 2010 Salı

Bebekle Seyahat Notları

Bavul Hazırlığı;
  • Daha önce de yazdığım gibi yazlık, kışlık ne varsa götürdüm çünkü havanın ne olacağı pek belli değildi.
  • Normalde gezmelerde giyilebilecek iki çift cici kıyafet yeterli olur. Özellikle de bir sorun anında yıkayabilecekseniz.
  • Bol bol tulum, body, çorap şart.
  • Cam rendesini, el blenderını da götürdüm.
  • Pompayı götürdüm ki hiç gerek olmadı. Zaten Ayaz'ı bırakacağım bir gün olsaydı bile sütten başka bişeyle de doyabilirdi.
  • Havlu, şampuan, bebe yağı, bepanthen şart.
  • İlaç almıştım, alırken de gerekirse eczaneden alabilirim aslında diye düşünmüştüm. Çok yorgun olduğumuz ve eczaneleri kapalı olduğu bir saatte ateşi çıktı. İyi ki almışım dedim. İlaçlar da bence şart.
  • Konakladığımız yerler evler olduğu için başka pek birşeye ihtiyacımız olmadı. Otel olsaydı epey farklı olurdu. Bunu da yazın otelde seyahat yaptığımızda yazarım kısmetse.
Arabayla Yolculuk;
  • Ayaz çok hareketli bir bebek olduğu için arabayla uzun sürecek bir yolculuk beni endişelendirmişti açıkçası. Bundan mümkün olduğunca onun uyku saatlerini arabada, uyanık olduğu saatleri molada geçirerek kurtardık.
  • Arabada olmamıza ve uyku zamanı olmasına rağmen uyumakta zorlandığı oldu, o zamanlarda hep emzirdim, hep işe yaradı.
  • Uyanık olduğu ve molada olmadığımız zanamlar için ana kucağına sallantılı oyuncaklar asmıştım(doktorunun önerisi). Ayrıca yanıma başka oyuncaklar da aldım ve bunları dönüşümlü olarak ortaya çıkardım.
  • Giderken hazır kavanoz mamalarından almıştım ancak Ankara'ya gidişimiz gösterdi ki Ayaz bunlardan yemiyor. Daha sonra yola çıkarken sebze çorbasını gittiğimiz yerlerde hazırladım, yanıma aldım. Meyveyi yedirip çıktık. O sıralarda sebze çorbası, meyve püresi ve akşam maması dışında başka bir ek gıda yemiyordu.
  • Atıştırmak isteyebileceğini düşündüğüm için bebek bisküvilerinden de almıştım ama gerek kalmadı.
  • Yemekle ilgili tüm aksilikleri emzirerek telafi etmeye çalıştım.
  • Doktoru bir gün hiç yemese sadece e.mse bile sorun olmayacağını söylemişti. Doktorun söyledikleri yemekle ilgili problem yaşadığımızda, özellikle hastalandığı sırada hep içimi rahatlattı. Yine de hiç yiyemeseydi doymayacağını ve sorun çıkaracağını düşünüyorum.
  • Yine doktorunun önerisiyle yolculuk esnasında hep rahat tulumlar giydirdik.
  • Altını mola verdiğimiz yerlerde arabada değiştirmek durumunda kaldım. Maalesef Türkiye'de böyle bir bilinç pek yok.

Rutin;

  • Gittiğimiz yerlerde de Ayaz'ın rutinini mümkün olduğunca bozmadık, böylece dönüşte de bu konuda pek sorun yaşamadık.
  • Biz yemek yerken istemeyi abarttı. Tabii büyükler hep dayanamadıkları için ekmek vb. verdiler, oğlum da bunların tadını aldı. Şimdi biz ne yersek onu istiyor. Ben de bir yandan ona yediklerimizden tattırırken bir yandan da onun çorbasını içiriyorum.
  • Ekmeği keşfetti ve olay bitti. Tam bir ekmek canavarı oldu kendisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder