2 Ağustos 2011 Salı

son.. son.. son..

Ayaz'ın hastalığı ateşten öksürüğe çevirdi derken sonunda pazar günü acilde bulduk kendimizi ve maalesef antibiyotiğe başladı oğlum. Antibiyotik alınca tabii şimdi öksürüğü de azalır gibi oldu. Çok şükür. Bu arada benim boğazlar gitti, iştahım gitti. Ateşim olmadı ama aynı Ayaz sendromları göstermeye başlayınca acımadım kendime gittim doktora aldım ben de antibiyotiği.

Tam da tatile gidiyoruz derken insan bir şeye çok heveslenirse burnundan gelir ya, öyle olacak diye korkuyorum. Perşembe gidiyoruz kısmetse. O zamana kadar toparlanırız inşallah.

Pazar akşamı da yeni bir bakıcı başladı bu kez yabancı uyruklu. Bizimle kalacak. Ancak 2-3 ay kadar babaannesi ve anneannesi dönüşümlü olarak eşlik edecekler evimizin yeni kişisine. Öyle Ayaz'ı hemen bırakmak gibi birşey düşünemezdik zaten. Anneler olmasa başka alternatifler düşünecektik, ücretsiz izin ya da işten ayrılma hatta belki(İç ses; daha mı iyi olurdu ki?).

Bu konularda kendimi o kadar yıpratıyorum ve o kadar yoruluyorum ki buraya da uzun uzun yazmak istemiyorum. Daha ileride tecrübelerimi anlatırım sanırım.

Bir de tuvalet konusu var tabii. Ayaz %90 başarılı, aslında herşeyi biliyor ama boş bulunabiliyor. %100 için sabırlıyım, şimdiye kadar hedef koymadım ama bunun için ay sonu, bayram sonu yeterli olur diye düşünüyorum.

Bizde son dakika böyle, daha tatil için bavul hazırlamak var, malum kadınsal işler var(neden kadın olmak bu kadar zor ki?), evi derli toplu bırakmak var..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder