Berrin Ayaz'la ilk tanıştığında Ayaz daha karnımın içindeydi. Hamileliğimin en zor geçen son iki buçuk haftası hep bizimleydi. Akşam gidip sabah geliyordu ama artık evimizin bir insanı olmuştu. Aslında hemen ısındık birbirimize. O zamanlar üç kadın -annem de bizimleydi- bir güzel hazırlık yapıyor, sohbetler ediyor, keyif kahveleri içiyorduk. Sonra Ayaz Paşa katıldı aramıza. Eve geldiğinin ertesi günü de Berrin Teyzesiyle tanıştı.
Şimdi Berrin onun "Adası", "Edesi" ve "Berrin'i".. O kadar güzel Berrin diyor ki anlatamam. Pazartesi sabahları uyandığında hemen "Berrin" diyor, bugün Berrin gelecek anlamında. Süpürgeyi açmak istediğinde zamansızsa şimdi olmaz oğlum diyorum, "Berrin" diyor, Berrin gelince açarız anlamında..
Oğlumla en az benim kadar birlikte olmuş kişi, oğluma benden sonra en çok emeği geçmiş kişi. Bu satırları yazarken gözyaşlarıma hakim olamayacağım sanırım. İş yerinde de olduğum için daha fazla yazamayacağım.
Ben bu kadar üzülürken Ayaz nasıl etkilenecek bilemiyorum..
Durum bu, artık Berrin yok. Bugün son. Güle güle Berrin Teyzesi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder