Son iki haftasonunda Ayaz'la evdeki durumumuz şöyle..
Cumartesi arka balkonu, Pazar ön balkonu yıkıyoruz.. Malzemeler; arka balkonda devamlı bulunan su dolu kocamannnnnn bir kova, ön balkonda kova olmadığı için 10 litrelik su şişesi, bir su dolu normal kova, bir ufak leğen, bir maşrapa, bir çocuk kovası ve küreği, muhtelif boylarda ördekler hatta plastik kedi ve köpekler.. Önce ben olaya bir el koyup balkonu gerçekten de yıkıyorum, sonra artık spontane gelişiyor.. Tabii bu kovalar dolup dolup boşalıyor.. Kah ben(biz) kahve keyfi yapıyorum(z), Ayaz hayvanlarını yıkıyor, ayaklarımızı ıslatıyor, kaptan kaba su aktarıyor.. Eğer baba dahilse, genelde Ayaz'ın tepesinden sular dökülerek, eğlencenin dozu iyice artarak sonlanıyor.. Oradan da hemen duşa giriliyor sonra kremlenip, yemek yenip, mis gibi öğle uykusu çekiliyor. Bu arada Ayaz'ın kıyafetleri de gittikçe azaıyor. En son pazar günü çıplak oynuyordu paşa bey..
Bugün bir de baktık ki soyuluyor. Kısa kısa güneşte kaldığı için kremlememiştim. Sonuçta güneş mi daha zararlı, kremler mi emin değilim. Ayaz da öyle kızararak yanmıyor. Deniz kenarında krem süreceğim tabii ki ama balkonda kremsiz D vitamini almaya devam..
Deniz kenarı demişken, 4 Ağustos'ta kısmetse biz de tatile gidiyoruz sonunda. Hem koskoca altı gece. Ben başta sadece üç ya da dört gece diye düşünmüştüm, sonra organize ederken uzattık. İşte o aralar Marmaris'teyiz, bekleriz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder