Hazal Hanım Çarşamba sabahı sık sık hapşırmaya ve öksürmeye başladı. İlk hastalığı bu hanımefendinin. Gün içinde devam etmiş ama akşam iyiydi. Gece uyandığında durmadan hapşırma ve öksürme devam etti. Uyurken bir şey yok ama uyanınca başlıyor. Burnu da tıkalı. Klasik geniz akıntısı yani. Tabii hemen serum fizyolojik yapıldı, buhar makinesi açıldı. Sabah uyandığında gene vardı ama azalmıştı, tekrar serum fizyolojik yaptım. İki kez emzirdim, babaannesine emanet edip çıktım. Bu sefer kaşlar gözler de kızarmıştı. Bakalım gün içinde nasıl seyredecek hastalığın durumu. Allah'tan yarın evdeyim. yoksa içim hiç rahat değil. Hastalık olacak tabii ama böyle ufak ufak atlatalım, ilerlemeden kurtulalım.
Bugün büyük gün, yıl sonu gösterisi ve başrolde Ayaz Bey var. Heyecanlıyız, akşamı nasıl ederim bilemiyorum. Aç tırtıl olacak kendisi.
Başrolü kapmış adamım, ne de olsa sanatçı ruhu da var yeteneği de. İçinden geliyor yani, Müzik, oyunculuk, edebiyat bunlara yatkınlığı var. Ben uzman değilim ama o kadar belli ki. Bakalım zaman neler gösterecek. Bu yolun sonunda içinden bir mühendis çıkması da büyük olasılık tabii. Mutlu olsun da başka birşey istemem.. Bugün için dileğimse kızımın hemen iyileşmesi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder