15 Nisan 2011 Cuma

annen gider!! bu nasıl birşey..

Ben oğlumu asla korkutarak engellemeye kalkmıyorum. Konu ile ilgili uyarılar yapıyorum tabii ki. Mesela birkaç gün önce kırdığı kavanozu hatırlatabiliyorum, elinde yine almaması gereken kırılacak bir nesneyle dolaştığında. "Bak oğlum, dünkü kavanoz nasıl kırıldı bu da öyle kırılır. Onu kaldıralım sen bununla oyna" gibi yönlendirmeler yapıyorum tabii ki. Ben yapmadığım gibi kimsenin de yapmasını istemiyorum. Ancak babası da dahil herkeste böyle bir durum var-dı. Kocamla konuştuk, gayet mantıklı olduğu için o da çok dikkat ediyor artık. Normalde özellikle de büyüklerimize karşı çıkabilen biri değilimdir. Dinlerim, aklıma uymasa da karşımdaki kişiyi de anlamaya, anlayış göstermeye çalışırım. Bazı ufak tefek farklı davranışları görmezden gelirim. büyük sonuçları olmayacaksa çok da önemsemem. Bir kez de böyle olsun derim. Sağolsunlar birşey söylediğimizde de darılmazlar, dikkat ederler genelde. Anneler, babalar, teyzeler kim olursa olsun oğlumu bir daha ".. yaparsan bak annen gider.." ya da "annen işe gider" şeklinde korkutmaya kalkarsa onu olabildiğim ensert halimle uyarmaya karar verdim.

  • Birincisi ne demek annen gider. Nasıl bir zihniyet bunu yapabilir. O ki ana kuzusu, hayatında en çok bağlı olduğu kişi annesi, zaten dönem dönem ayrılma kaygısı.. Bu bence gayet de sadistçe bir hareket. Tabii ki bu kadar derin düşünemeden yapıyor yapan kişi ama sonuçları hiç düşünmüyor. En azından biliyor ki o çocuk gerçekten korkacak ne gerek var.

  • Bizse oğlumuza her zaman gitsek de döneceğimizi söylüyoruz. Bunun bilincine vararak yetişmesini istiyoruz. Hem onun kendine güvenmesi hem de bizim huzurumuz için bu gerekli.

  • "Annen işe gider" ise tamamen mantıksız. İşe gitmek kötü birşey mi? Annesinin işe gitmesinden niye korksun benim oğlum. Onun annesi işe gidiyor ve akşam da evine dönüyor. Salt gerçek bu ve bunun ne kötü ne de tartışılacak bir tarafı var. Ona yansıtılması gereken sadece bu.

  • Zaten Ayaz bana çok bağlı ve düşkün. Bazen üstelik başka bir sürü yakınımız varken tuvalete bile gidemiyorum. Bu konu zaten hassas bir konu. Herkes de bunun farkında ve bu durumdan şikayetçi, büyük çoğunluk da sebebi ben olarak görüyor. Çünkü ben çok müsamaha gösteriyorum, çünkü ben çok yüz veriyorum vb. Haklı oldukları yön var mı var tabii olmaz mı? E madem bu kadar dikkatlisiniz bu konuda bu ne perhiz bu ne lahana turşusu o zaman.
Bazı şeyleri düşünebilmek için çok okumak, pedagogları takip etmek gerekmez. Çocuğu korkutmanın o anı kurtarmaktan başka ne faydası olabilir ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder