kapalı maraş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kapalı maraş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ağustos 2015 Pazartesi

4 günlük kaçamak..

Süpriz yaparken süpriz oluyorduk az kalsın.. Orduevine vardığımızda kimseleri bulamadık.. Yoksa bir yere mi gittiler diye strese girmişken, Ayaz ve dedesi göründü biz de bir oh dedik. Babaannesi ve Demet Halası gerçekten de alışverişe gitmişlerdi. Canımın içi önce babasını gördü sonra Hazalı ve beni, dondu kaldı ardından ilk önce kardeşine sarıldı. Zaten herkes ayrı ayrı şaşırdı, hepimiz için çok güzel bir anı oldu.

Bu kez kapalı şehirde fotoğraf çektim. Burası anlatamaz, görebilmek lazım o kadar enterasan ki güzelim evlerin, otellerin bomboş olması. Gezmek yasak zaten ancak orduevinin olduğu kısıtlı alandan fotoğraf çekebildim bir de orduevine giderken taksiden.

daha inşaatı tamamlanmamış bir otel



o zamanlardan bir araba galerisi

kapalı ve terk edilmiş güzelim şehirden manzaralar


 kavuşma






benim güzellerim

en güzel deniz ve plajımız

Daha önce de yazmıştım, buranın denizi bir harika, aynı zamanda çok sıcak. Dolayısıyla Hazal'ı da her gün bazen de günde iki kez denize soktuk. Kurum kurum kuruldu, o kadar tuzlu suya bile ses çıkarmadı. Ayaz desen balık adam oldu, en uzak iplere bile bizimle yüzüyor, dalıyor, suyun altını izliyor. Biz gitmeden önce hiç gitmemiş derin yerlere, anası babası gelince kendine güveni geldi çocuğumun. Günler bu şekilde bol bol deniz, öğle uykuları ve akşam çay sefaları ile geçti.

annesinin kuzusu

güzel ağaç.. mevsimi olduğunda dalları çiçeklerden yerlere kadar sarkıyor

benim yazdığım Ayaz

babasının yazdığı Ayaz ve gölgelerde biz..
  
su kuşu

biz gelmeden önce bir dişi daha düşmüş

Biz dün gece geldik, Ayaz da biraz önce halasıyla birlikte geldi. Ben ancak akşam görebileceğim. Ayın 26'sına kadar buradayız, sonra bir tatil daha. Bu yıl yine leyleği havada görüp önümüzdeki yıl daha çok gezeriz inşallah.

13 Ekim 2014 Pazartesi

tatilden.. 2014.. en güzel deniz..

Kaçırdığım, yazamadığın günlerin acısını çıkartayım dedim.

Tatilimizi Ağustos sıcağında Kıbrıs'ta yaptık. Yok delirmedik ancak bu vakitler uygun oldu. Tamam çok sıcak ama insan buradaki kadar kavrulmuyor. Gündüz zaten denize girip serinliyorsun, heryerde de klima olduğu için sıkıntı olmuyor. Gecenin ise bir zorluğu yok, sıcak işte bayıltmıyor. Tabii ben sıcak sever bir yaz insanı olduğum için benim için böyle..

Biz kimsenin giremediği kapalı Maraş'taydık. Barış harekatından sonra kimseler paylaşamamış ve burası terk edilmiş bir hayalet şehir olarak kalmış. İçeride sadece bizim orduevimiz ve BM'nin yeri var. Bunun dışında giriş yasak. Gitmeden hiç araştıramamıştım, döndükten sonra iyice okudum. Genel bilgi ise şurada okunabilir. Harekattan önce tüm Avrupanın en popüler tatil yeriymiş. Bizim görebildiğimiz kadarıyla bugün de hala çoğu yerden daha modern daha güzel ve deniz de şimdiye kadar gördüğüm en harika deniz.

Bol fotoğraflı bir post geliyor.

 
su kuşum, hergün denizi bulunca keyif yapmak ağır bastı, öğleden sonraları genelde dedesiyle siesta yaparak geçirdi.

 
denize girdiğinde yaklaşık 1,5 saat çıkaramadık..

 
bu yılın bonusu yüzmeyi öğrendi.. tatile çıkmadan hemen önce havuzda yüzmeyi başarmıştı..

 
 
İlk günler akşamları Ayaz'ı eğlendirmekte biraz zorlansak da, bak yavrum çocuklar çocuklarla oynar git arkadaş bul telkinleri sonucu ilk önce bir kız arkadaş edindi. Aman tanrım, bu güzel kız odasına çıkıyor, bizimki yerinden kıpırdamıyor arkadaşı geri gelir de onu bulamazsa diye. Haber vermeden biryere ayrılmıyor. Daha sonra arkadaşlar çoğaldı, arkadaşlarına büyük bir saygıyla davranıyor. Nasıl sadık nasıl centilmen hayran kaldım. Kendimizle de gurur duydum desem yalan olmaz. Son iki gün de Ankara'dan gelen ahbaplarımızın oğluyla çok güzel vakit geçirmiş, biz babaanne ve dedesine emanet edip biraz gezilere katıldık, azcık kumar oynadık. Kıbrıs'a gidip de kumarhane görmeden olmazdı.


 
aksiyon peşinde..

 
bu da bizim anne&baba olarak başbaşa çıktığımız Girne turundan. Pamuk Prensesin ve bir çok masalın sembol şatosu meğer Kıbrıstaki bu şatodan esinlenerek yapılmış.
Çok güzel ve bir o kadar da yorucu bir geziydi.

 
odamızdan sabah güneşin doğuşu..

 
dönmek istemeyen kuş..