hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2014 Perşembe

19. hafta..

Bebeğimin hareketlerini hissetmemle birlikte şevkim de arttı tabii ki. Daha bir keyfe geldim, kafaca daha bir rahatladım. Bir de 2 li ve 3 lü testler iyi sonuçlar getirdi benden iyisi yok. Ne de olsa yaş oldu 36, oranlar daha yüksek katsayılar daha yüksek.
Ne yalan söyleyeyim, zor başlayan gebelik zor devam ediyor. Magnezyumu ilaç olarak değil de beslenmeyle takviye etmeye çalıştım, karşılığını aldım. Kramplarla şimdilik yolumuzu ayırdık. Yine de nasıl bir yorgunum, nasıl bitiğim, 2 saat koştursam 3. saat bayılasım geliyor. Mesela geçen ay Ayaz'ın doğumgünü partisinin ertesi günü hurdaya çıktım diyebilirim. Bütün gün yattım.
Sanırım bu hamileliğimin bana hediyesi; hamile kadın halleri. Biraz dur biraz otur, kendini normal insan zannetme diyor. Bu da bana dokunuyor. Birilerine yapamıyorum demek, gelemem halim yok, bir günde üç işi yapamam demek ne kadar ağırıma gidiyor bilemezsiniz. Etrafındaki insanlar da ne kadar anlayışlı olsalar da keseri kendine yontuyor, sıra kendilerine geldi mi bozuluveriyorlar. Bundan sonraki kararım önce kendimi düşünmek. Bu kendim 4 kişiyi kapsasa da :) mevcut enerjimi çekirdek ailem için kullanabilirim ancak. Bebeğimin dediği gibi biraz durmam biraz oturmam, kalkabildiğim zaman da en yakınımdakilere sarılmam gerek.
Daha hazırlıklarla ilgili bir durumum yok, sadece dayım bebiş için beşik yolladı şimdilik o kadar.
Bu arada beklenen haber geldi, unisex kıyafetlerin yanına pembeleri de eklemem gerekecek.

22 Ağustos 2014 Cuma

12. hafta.. hamilelik..

Bugün kontrole gittim. Son bilmem ne tarihimi filan bilmediğim için(sonradan bir tarih tahmin ettim ama) doktorun ölçümüne göre takip ediyoruz.
12. haftanın yıldızı ikili test oldu tabii ki. Henüz kan testleri belli değil, ölçümler iyi çok şükür.
Böylece Ayaz'dan önce kız istememe rağmen Ayaz için erkek dediklerinde neden sevindiğimi de hatırlamış oldum. Oldukça duygusal bir insan olmama rağmen bu gibi durumlarda tüm soğuk kanlılığımla gerçeklere odaklanıyorum. Şöyle açıklayabilirim belki; geçen kontrolde (9. hafta) doktorum büyük ihtimalle erkek dediğinde biraz bozulmuştum. Bu gittiğimde ise cinsiyetini merak etmeme rağmen benim için son sıralardaymış. Tamamen test, testin sonucu, bebeğin gelişimi odaklı olduğumu fark ettim. Evladım bize bişey göstermedi, terbiyeli çıktı bu çocuk. Gösterseydi de benim için kız/ erkek ya da şuandaki gibi belirsizlik hiç mi hiç farketmiyor. Eninde sonunda gösterecek.
Zaten hamilelik sıkıntıları olmasa ne duygusallaştım ne hormonlarım coştu ne de öyle birşey. İlk hamileliğimden oldukça farklı geçiyor. Biraz ona güvenmiştim, güvendiğim dağlara karlar yağdı.
İlkinde son on güne kadar fiziksel olarak hiç ama hiç sıkıntım olmadı. Duygusal olaraksa dibine kadar yaşadım. Bu sebeple hem rahat hem çok eğlenceliydi. Ek olarak da kendimi prenses gibi hissediyor, hissettiriliyordum. Bu kez bulantılar mı dersin, erken gelen kramplar mı halsizlik mi ne arasan var canım. Sayılı gün çabuk biter diyor ve hiçbirşeyin tadını çıkaramıyorum. Darısı ikinci trimesterin başına. Ona da gelmiş bulunuyoruz.
Bebemin el ve ayak parmaklarını gördüm çok tatlıydı. En duygulandığım anda buydu sanırım. Saçlarımı boyatabileceğimi öğrendim, tabbi ki organik/ bitkisel filan boyalarla. Bir de magnezyum kullanmaya başlayacağım. Erken gelen kramplar sebebiyle. İlkinde de oldu ama 7. ay filan, bu ne ya böyle 3 ay dolmadan?
Neticede seni heyecanla bekliyoruz bebeğim. Ben de heyecanı hissetmeye başladım sanırım ama en çok Ayaz'ım heyecanlı.. 17. hafta tekrar kontrol olacak ve artık kız mısın erkek misin bakacağız. Kız olursa Gül erkek olursa Boran, Ayaz öyle diyor..

19 Ocak 2011 Çarşamba

Hamilelikte hayatımı kurtaranlar..

Kendi kendime bulduğum, ya da çevremdekilerin önerdiği, ya da özellile bloglarda olmak üzere biryerlerde okuduğum, ancak şimdi nereden edindiğimi hatılamadığım bazı faydali şeyleri yazmak istedim. Hem belki birilerine faydam olur hem de unutmamak için vesile olur diye düşündüm. Hamilelikle ilgili olanlarla da başlıyorum.
  • Vücut yastığı: Benim kullandığım aslında tam olarak bu değildi. O zamanlar benden dört ay önde hamile olan, ve benden dört buçuk ay önce sevgili Ada Defneyi dünyaya getiren sevgili Ferda (kocamın kuzeninin eşi, böyle yazınca dıdımın dıdısı gibi duruyor hiç de öyle değil halbuki ne kadar yakın) getirmişti. Çok da iyi etmişti. Ona da bir arkadaşı vermiş. Benim o zamanlar böyle birşeyden haberim yoktu. Gerekli mi acaba diye düşündüm. Ayaz'a hamileyken uzunca bir süre sırt üstü de yatabilmiştim. Böyle sağa ya da sola yatma durumuna da çok takılmamıştım. Çünkü gelişimi gayet iyiydi ve hep hareketli bir bebekti. Birgün bıçak kemiğe dayandı ve uykuda kıpırdadığımda uyanmaya, biryandan öbür yana dönmek eziyet olmaya ve yattığım/ yatabildiğim pozisyonda da rahat edememeye başlamıdım. İşte bu yastık imdadıma yetişti. Bildiğimiz yastığın biraz daha incesi ve boyu da nerdeyse boyum kadar uzun olanıydı benimki. Tekrar rahat uykulara dönmemi sağlamış, hatta doğumdan sonra da uzun bir süre ayrılamamışızdır kendisi ile. Sevgiyle anarım..
  • Eğilmek yerine/ Çömelmek: İnatla ben eğilirim de bişey olmaz da yaparken içime ya olursa kurdu düşüverdiğinde, annemin "e çömel o zaman" sözü hayatımı kurtarmıştır. Son ana kadar çömeldim.
  • Araba kullanmak: Ben sanırım yaklaşık 39 haftamı doldurana kadar kullanmıştım. Tam gününü hatırlayamıyorum ancak, doğumdan iki hafta önce İstinye Migros'a gittiğimi çok net hatırlıyorum tabii ki yanımda annemle. Daha sonra ağrılarım da başladığı için zaten kullanmam istesem de mümkün olmadı. Son iki hafta yakın civarda yürüyerek gezmeyi tercih ettim, doğum için de tabii. Beni çok özgür hisettirmişti.
  • Akşamları uyumak: Benim için uzun süren o uyku döneminde hiç de kafama takmayıp uyudum. Oh iyi ki de yapmışım diyorum şimdi.
  • Canım koltuğum: Ben son on gün geceyi evdeki güzide koltukta yaklaşık oturur pozisyonda uyuyarak geçirdim. Hatta son günlerde sancılarım geldiğinde hemen koltuğa geçer rahatlama pozisyonunu alırdım. Eğer rahatlarsam anlardım ki daha doğum yok. Size de son günler kendinizi rahat hissedeceğiniz böyle bir mekan bulmanızı kesinlikle tavsiye ederim.