28 Şubat 2014 Cuma

begendim..


Ünlü bir inşaat şirketinin açılmak üzere olan bi avm si var. Benim bildiğim aynı şirketin 3. avm si bu.. Bu kadar çok avm gerekli mi, avm olmasın bir yeri de yeşil alan yapın gibi önemli konuları şimdilik bir kenara bırakıyorum. Bu üç avm nin adı Akmerkez, Akbatı ve Ak-asya.. Türkçe isimler. Bu benim çok hoşuma gidiyor, Türkiye de Türkçe isimlendirilmiş avm olduğu için sevinebilen bir safım ben evet.. Başka örnekler de var biliyorum ancak bu bir duruştur bence, Palladium, Brandium ların yanında Aklar, Kanyonlar daha güzel değil mi?

26 Şubat 2014 Çarşamba

bu aralar..


  • Bir ev bulsam da rahatlasam modundayım ve bir süre daha çıkamayacağım sanırım..
  • Bir kitap okuma ve Muhteşem Yüzyılı izleme başarısını gösterdim, kendim için evet bunları yaprım, bir de bi ayda iki kez 9 kızla buluştum yehuuu..
  • Eve bir düzen düzenek getiremeyeceğimi kabullendim, bunun için ancak bir yardımcı bulmalıyım, hem oğlanı okuldan karşılayacak hem de evi derleyip toparlayacak..
  • Sosyal bir insanım, seviyorum sosyal ortam böceği olmayı napalım..
  • Herşeyi yoluna koymalıyım yine ben yine ben..
  • Spor yapmam gerek ama bu havada parmağımı kıpırdatmak içimden gelmiyor..
  • Çocuk da yaparım kariyerde :)

25 Şubat 2014 Salı

inci minci birinci IV

Kızgınlık, sinirini bir yerden çıkartma, dışavurum üzerine.. Annesiyle yeterince vakit geçiremeyen, yorgun annesinden umduğunu bulamayan velet;

Ayaz: Annecim bu gece beş tane kitap okuyalım..
Ben: Yok annecim iki tane yeter..
Ayaz: Beş olsun..
Ben(İç ses): Hay pazarlığa ikiden başlayan kafama..
Ben(Dış ses): Hiç okumasak..
Ayaz: (bu aralar mevcut olan taşınma konusundan esinlenerek)Ben bıktım zaten buradan taşınıcam, tek başıma başka yerde yaşıycam.. Anneannemle, babaannemle, dedemle tek başıma..(Nasıl tek başınaysa)
Ben: Bana bak baban dırdır sen vırvır en sonunda ben gidecem(derken çark edip çevirmece) diyor muyum hiç? Çünkü ben sizi bırakıp gidemem ki.. Kızsam da sizi çok seviyorum..
Ayaz: Seni çok seviyorum annecim..
Ben: (Sırnaşmaca, oynaşmaca) İki tane okuyalım çok uykum var..
Ayaz: Tamam :)

Anneden ayrılık, evlilik, çocuk kavramları üzerine  düşünceler devam ediyor demek ki.. Bunları buraya yazıyorum ki unutulmasın Ayaz Beyyyy..

Ayaz: Annecim ben buldum, bana sen kadın bul!! Yani kiminle evleneceğim sen seç.. Ben baba olucam ya anne kim olacak sen seç.. Sonra da çocuklara sen bakarsın.. Bir de anneannesi bakar..
Ben: Yok oğlum çocuklara da ben bakarım demedim tabii.. Annecim sen seçersin karını ama ben senin hep annen olcam, merak etme sen.. Yine de karını ben de beğensem iyi olur razıyım hehe..
Ayaz: Biliyorum sen hep annem olucaksın ama sen hiç yaşlanma..
Ben: Ay olur mu, anneannene bak yaşlı mı?
Ayaz: Evet..
Ben: Yok oğlum yaşlı denmez ona bak ne kadar sağlıklı her işini kendi yapıyor falan filan.. (Maşallah)

ofiste biri var..

Geç kalmış biz yazı da olsa paylaşmak istedim..

Oğlumun karne almasına gidemedim, okul evimize çok yakın, iş yerime çok uzak olduğu için gidemedim işte.. Her anne gibi ben de çare buldum bu hüzünlü ayrılığa ve ofisimi görmeyi çok isteyen oğluma karneyi al bana gel ordan da karne emeği yiyelim dedim.. İkimiz de buruk ama ikimiz de mutlu olduk böylece..

Sabah kalktık, baktım bizimkinde bir heyecan bir telaş. Anladım tabii nedenini, kötü karnen olursa annene götüremem demiş babası.. Ah ah nasıl anlatsam nerden başlasam, kadınlar venüsten erkekler marstan..

Öyle böyle evden çıktım ağladım ağlayacağım.. Derken saatler birbirini kovaladı ve adamım geldi.. İşte bunlar da kanıtları..



Sonuçta pek de güzel oldu.. Denklemi bu kez testten yazayım, Mutlu çocuk=Mutlu anne..