25 Şubat 2014 Salı

inci minci birinci IV

Kızgınlık, sinirini bir yerden çıkartma, dışavurum üzerine.. Annesiyle yeterince vakit geçiremeyen, yorgun annesinden umduğunu bulamayan velet;

Ayaz: Annecim bu gece beş tane kitap okuyalım..
Ben: Yok annecim iki tane yeter..
Ayaz: Beş olsun..
Ben(İç ses): Hay pazarlığa ikiden başlayan kafama..
Ben(Dış ses): Hiç okumasak..
Ayaz: (bu aralar mevcut olan taşınma konusundan esinlenerek)Ben bıktım zaten buradan taşınıcam, tek başıma başka yerde yaşıycam.. Anneannemle, babaannemle, dedemle tek başıma..(Nasıl tek başınaysa)
Ben: Bana bak baban dırdır sen vırvır en sonunda ben gidecem(derken çark edip çevirmece) diyor muyum hiç? Çünkü ben sizi bırakıp gidemem ki.. Kızsam da sizi çok seviyorum..
Ayaz: Seni çok seviyorum annecim..
Ben: (Sırnaşmaca, oynaşmaca) İki tane okuyalım çok uykum var..
Ayaz: Tamam :)

Anneden ayrılık, evlilik, çocuk kavramları üzerine  düşünceler devam ediyor demek ki.. Bunları buraya yazıyorum ki unutulmasın Ayaz Beyyyy..

Ayaz: Annecim ben buldum, bana sen kadın bul!! Yani kiminle evleneceğim sen seç.. Ben baba olucam ya anne kim olacak sen seç.. Sonra da çocuklara sen bakarsın.. Bir de anneannesi bakar..
Ben: Yok oğlum çocuklara da ben bakarım demedim tabii.. Annecim sen seçersin karını ama ben senin hep annen olcam, merak etme sen.. Yine de karını ben de beğensem iyi olur razıyım hehe..
Ayaz: Biliyorum sen hep annem olucaksın ama sen hiç yaşlanma..
Ben: Ay olur mu, anneannene bak yaşlı mı?
Ayaz: Evet..
Ben: Yok oğlum yaşlı denmez ona bak ne kadar sağlıklı her işini kendi yapıyor falan filan.. (Maşallah)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder