Hafta sonu bir insana nasıl yetebilir ki? Bol bol fotolu post yazmak istiyorum ama telefonum müsade etmiyor, resimler o kadar kötü ki artık çekmiyorum bile. Neyseki beklenen değişime son 11 gün kaldı. Tabletle çektiklerimi de aktarana kadar bekleyemedim.
Bu haftasonu agabeyimin Almanya seyahati bahanesiyle yengem ve yiğenlerim geldiler ve bize de gün doğdu tabii ki. Hatta bir ara ekibe Demirkan&Melisa ve Mehtap da katıldılar. Ayaz o kadar yoruldu ki akşam "anne, ne zaman uyutacaksın beni" diye serzenişte bulundu ve ben de onu kaptığım gibi attım yatağa.. Sonra üçe kadar saydım tuş! Aynını Senoşum da Emir'e yaptı. Güzel netice ile Oğuzu da kandırdığımız gibi oturduk oyun masasına. Biz küt diyoruz, bazıları Amerikan konkeni. Artık ne dersiniz bilemem ama bizim ailede sevilir kağıt oyunları. Fırsat bulunca oynarız. Hatta agabeyim bir kere "benim emeklilik planım bol bol maç ve film izlemek ve kağıt oynamak" demişti de önce küçümsemiş, sonra da kendimi kınamıştım. Ben onu planına bayıldım. Hepsini yendiğimi de eklemeden geçmeyeyim.
Sabah da güzel bir aile kahvaltısı. Arada saçlarımı da boyattım yengeme, kısa günün karı. Sonra onlar eve biz ver elini babanneye. Çünkü oraya da Ankaradan eşimin kuzeni, oğlumun Berkay Agabey'i gelmişti. Yanına da almış Pamir'i. Orada bir daha oyun, keyif derken yine akşam olunca minnoşum yattığı yeri bilemedi.
Haftasonu dediğin işte bu kadar bir zaman dilimi.
Yeni telefonum gelsin bakın ne resimler çekip koyacağım buraya..
Ses vermeden geçmeyeyim dedim bu pazartesiyi.
İnsanın yazası da gelmiyor ki, memlekette olan bitene sinir oynatmaktan, hayattan keyif alamaz olduk. Bu olanlara bunu yapanlara inat zorlayalım kendimizi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder