Resimdeki şekerler benim iki birbirinden tatlı yeğenim.. Oğuz ve Emir.. Bu sene tatili hep beraber yazlıkta geçirdik. Oğluşum da beklediğimiz zamanda gelirse inşallah Emir'le tam bir yaş araları olacak. Seneye yazın ne durumda olacağımızı da böylece gözlemlemiş olduk.
Tatil gerçekten çok güzel bir zaman dilimi :) Yüzmek de gerçekten hamileller için en iyi spormuş. Bunu tespit etmiş oldum. Aylardır yüz üstü yatmak nedir bilmeyen bir hamiloş olarak kendimi yüz üstü sulara bırakıverdim. Tam da 32. haftayı doldurmuş ve kendini ağırlaşmış hisseden biri için kuş tüyü gibi hafif hissedebilmek neyse yüzmek o işte. Karnım ilk suya girdiğinde, sanırım sıcaklık farkından şok olan miniş oğlum hoplayıverdi ve sonraki iki gün boyunca da ne zaman denize girsem ilk hoplamadan sonra kıpırdamadı. Ancak denizden sonra sıcak duşun altında her zamanki hareketli haline geri döndü. Tam bizimki galiba tatlı su balığı dediğim anda denize girdiğimde oğluş da hareketli haline geri kavuştu da ben de rahatladım. Ne olursa olsun insan acaba korkuyor mu, rahatsız mı diye düşünmekten geri duramıyor. Bizimki karnımda devamlı hareket halinde bir bebiş olduğu için de on dakika hareket etmese ben meraklanıyorum.
Tatil tatil diyorum ama fiziksel olarak çok da dinlenemedim aslında. Sağolsun annem beni yormamak için elinden geleni ardına koymadı ama evde on aylık bir tatlı Emir olması yine evde olan tüm yetişkinlere yetti de arttı bile. Bunun yanında tabii ki denize girmek beni normalin on katı filan yormuştur heralde. İşte tatlı yorgunluğun anlamı tam da bu olmalı! Çünkü tüm bu fiziksel aktivite sadece yorgunluk verdi dersem büyük haksızlık olur, esas olan beynimin ve ruhumun gerçekten dinlenmiş olması ve her uykunun ardından kendimi çokkkk daha dinç ve enerjik hissettiğimdir diyebilirim.
Netice olarak tüm hamilelere yüzmeyi tavsiye ederim. Doktorlarınız zaten tavsiye ediyrodur ama naçizane benim de fikrim yüzmek gibisi yok.
İlk gittiğimizde havuz gibi olan deniz pazartesi abimlerin gelmesiyle dalgalı denize dönüştü, salı dalgalar iyice abartınca biz de Sarımsaklı'ya kaçtık ve çok güzel bir gün geçirdik. Emir Hakkımızı ilk kez denize soktuk. İlk girişte ağladıysa da daha sonraları hep çıkmamak için ağladı. Ne güzel. Seneye oğlumuzla bu tecrübeleri yaşamak da nasip olur umarım. Bir akşam da Cunda'ya balık yemeye gittik. Meşhur B.ay Nihat'ta yemeye karar verdik. Balıklar ve mezeler iyi olmasına karşın fiyatları oldukça pahalı buldum benden söylemesi. Son gecemizde ise sevgili arkadaşlarımız Ata&Umay'ın nişanına katıldık. Tamamına ermesi diliyoruz hepberaber. Sonraki gün çıktık dönüş yoluna. Erkenden çıkıp Susurluk'a 8 km uzalıktaki Ulusoy Outlet'te takılır ve sonra Susurluk'ta yemek yeriz diye düşündük. Outlet'te oyalanınca ve yemek yenecek çok güzel yerler olduğunu görünce yemeğimizi de orada yedik. Bir çok markanın outlet mağazası vardı. Bunlardan sadece bazılarını gezebildik, Beymen gayet faydalıydı tavsiye ederim. Kendime birşey alamadım :( artık hamile giysilerine gerek yok, normalleri deneyemiyorum, ayaklarım da iki numara büyümüş durumda! Doya doya alışveriş yapmayı özledim ben yahu. Neyse efendim günün karlısı sevgili kocam oldu kendisinin pek böyle bir talebi olmasada alışveriş isteğimi onda tatmin ettim, ve tabii ki oğluşa da artık her alışverişte olduğu gibi bişeyler aldık. Feribota gitmek için yola çıktığımızda hala vaktimiz olduğunu görünce Bursanın girişinde Özdilek Outlet'e uğradık. Burdan da Ayaz Beyimizin hastane çıkışlarını aldık. Akşam eve vardığımızda bir gün fazladan izin aldığım için kendimi tebrik ettim, o yorgunluğun üstüne hemen ertesi gün işe gitmem zaten mümkün değilmiş. Tatili de ertesi gün evde dinlenerek tamamlamış oldum(yalan oldu biraz, tabii ertesi gün de biraz gezdim ama eve erken gelip dinlendim :)).
Tatil guzeldi ama biraz yorucuydu sanki :S
YanıtlaSilSeneye guzel bir tatil koyu bizi paklar :D
galatasarayli...