22 Haziran 2015 Pazartesi

hafta sonu..

Yine, yine yeniden bir koltukta onbeş karpuz taşıdığım haftasonlarından birini geride bıraktık sayın seyirciler. Ne yapalım gitmek gerek, ne yapalım yapmak gerek, ne yapalım almak gerek.

Dört aylık iznim boyunca bugün de hiçbirşey yapmayacağım, tembel tembel evde oturup yavrularımla oynaşacağım demedim, diyemedim. Büyüklere gidildi, küçüklere gidildi, her biri sevilip sayıldı. alışverişler yapıldı, işler tamamlandı, bankalara gidildi ki hala gitmem gerekenler var. O işler bitmedi bitmedi. Gezmelerin sonu gelmedi. Gezmeye açık bir insan olmasam bitmiştim ama pabuçlarım hemen dışarıda beni bekler. Gidiveririm fırsatları kaçırmam.

İkinci bir emre kadar benim haftasonlarım uzun haftasonu/longweekend olarak sürmekte. Yazı izinli olarak geçiremesem de bu da iyi bir teselli ikramiyesi.

Geçtiğimiz cuma da yağmur çamur dinlemeden kattım bebelerimi yanıma en yakın alışveriş merkezine attım kendimi. Babaanneleri de aynı engelleri umursamadan geldi yardıma ve tabii ki alışverişe. Bizden korkulur canım, bıçak kemiğe dayanmış eksikler vardı, valla bak. Üstüne bir de babalar günü hediyeleri eklendimi başka sebebe gerek kalmadı. Gerçi ben bizim evin babasının hediyesini önceden ayarlamıştım ama üzerine ilave ettik birşeyler. Kah Hazal'ı emzir, kah Ayazı yedir aralarda da iki mağaza gez derken akşamı buluverdik. Eve gittik yemekten sonra sızmışım tabii ki ilk kıvrılabildiğim yerde.


Haftasonunun en güzel karesi

Cumartesi pek bir sakin başladık. Sabah geç uyanıldı en azından. Ben 5 ve 8 arasında nöbetteydim ama sonradan bir yarım saat yatabildim ya buna da şükür. Çok güzel bir pazar kahvaltısı yaptık. Evet Pazar kahvaltımızı Cumartesiden yaptık. İçimden geldi. Sonra evimizin babası işe gitti, ben de iki saat sonra çıkmak için söz verdim. Üç saat sonra çıkabildik. İş yerinde de bir saat kadar oyalanıp koyulduk yola ve gittik abimlere. Emirim sünnet olmuştu, iki hafta geçti iyice iyileşti rahat rahat oynadılar.

İftardan sonra bir saat kadar oturup eve döndük. Hazal'ın ne yapacağını merakla bekliyordum. Uykusunu sıçratmadan geldi kendisi eve kadar. Yolda durduğumuz tek ışıklarda vızıldadı. Arabanın kapısı açılınca gözüne giren ışıklara sinir oldu ama eve gelince e.mip uykusuna devam etti.

Pazar Ayaz'a söz verildiği üzere havuz günüydü. Bu sefer daha hafif bir Pazar kahvaltısının ardından babasıyla indiler havuza. Epey sonra Hazal'la ben de indik. Ben de sezonu açtım böylece. Hazal pusette uyumak istemeyince de tekrar çıktım yukarı yatırdım.

Akşam üstü babaanne ve dedesi geldi bizim miniklerin. İftar yaptık birlikte, babalar gününü kutladık. Bir haftasonunun daha böylece sonuna geldik.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder