10 Temmuz 2015 Cuma

abbas modu..

Malum bayram haftasına gelirken mazlum İstanbul halkı olarak yurdun dört bir yanına dağılmaya başlıyoruz. Siz bu satırları okurken ben de umarım İzmir semalarında hatta 35.5 Karşıyaka'da boy göstereceğim. Hazal ve ben halamın yanına biraz baba kokusu almaya gidiyoruz. Evet halamı ayrı özlüyorum, bir de bonus olarak bir tutam babamı görmüş gibi oluyorum. Hazal Hanım'da büyük halası ve İzmir'deki teyzeleri, dayısıyla tanışacak. Cumartesi de babamız ve Ayaz'ımızla buluşup Gümüldür/Özdere'ye geçip bu yılın deniz tatili sezonunu açacağız. Babaanne ve dede de olduğu için arabaya sığamadık, taştık biz de Hazal'la uçağa transfer olduk.

Ayaz ve anası

Ayaz'la aynı yere gidip ayrı yolculuk yapmak çok tuhaf geliyor. Sanki daha önce hiç ayrılmamışız gibi duygusallaştım biraz. Anne-oğul biz zaten duygulanmaya meraklıyız, ayrılığa hiç gelemeyiz, görünmeyen göbek bağımızı kesemeyiz bir türlü. Mantıklıyız, olması gerekeni yapıyoruz, olay çıkarmıyoruz ama hissiyatımız aynı, duygusal, melankolik yapıdan çıkamıyoruz ki normalde ben hiç melankolik değilimdir(tamam duygusalım kabul ediyorum). Sabah sabah bana birşey olursa çocuğuma nasıl bakması gerektiğini de anlattım babasına ritueli  tamamladım.

Önümüzdeki günlerde yeni bölümde;

Hazal Hanım'la ilk yolculuk nasıl geçecek?
Çocuklarına doyamayan çalışan anne çocuklarına doyabilecek mi?
Bir kitap olsun okuyabilecek miyim?
İki çocukla ilk tatilde bizi neler bekliyor?

Az sonra..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder