21 Şubat 2011 Pazartesi

hafta sonu..

Cumartesiyi dışarda, Pazarıysa evde oğlumla başbaşa geçirdik. Bu haftasonundan çok keyif aldım. Neden olduğunu da yazının sonunda yazacağım.

Cumartesi;
  • Herzamanki gibi karşıya geçtik, en az beş kapı yapmamız gerektiği için oğlumla, kotamızı doldurmaya çalıştık. Şöyle oluyor, ben evlenene kadar hep Anadolu yakasında yaşadığım için, neredeyse bütün sülalem, arkadaşlarım orada olduğu için, her gidişte kapı kapı geziyoruz, en azından kuaföre filan gitmem gerekiyor yani, bunların bazılarına Ayaz gelmiyor anneannesiyle takılıyor. Bu sefer de annem, teyzem, ve öğleden sonra canım arkadaşım Yasemin'e gittik. Ayaz teyzeme gelmedi uyuyordu. Baktık ki yetmedi, dönüşte babaanneye de uğrayıp, babasını alıp öyle geldik.
  • Yaseminde "9 Kız" buluşması vardı, evli ve çocuklu olanlar katıldı, diğerleri katılamadı. Yoğunlar tabii canım, iki düğün hazırlığımız var ne de olsa. Çocukların yaş sıralaması 7,6,4,23 ay ve 17 ay şeklindeydi. Bunların hepsi böcek bir tek 7 yaşındaki Gökçeciğim çiçek. Acil yeni çiçekler gerek bizim gruba. Bekarlardan Bilge geldi bu arada hakkını yemeyelim ama biz onu göremedik geciktiğimiz için.
  • Çocuklar inanılmaz şekilde uyumlu oynadı, oyalandı. Ne yaptılar bilmiyorum ama kendi kendilerine takıldılar. Ayaz arada bir anne diyerek yokladı, buradayım deyince rahatlayıp devam etti. Bir saat kadar bize dokunmadılar. Sonra yemek yediğimizi keşfeden oğlum gelip mama alıp gitti, mama alıp gitti. Mamaları gören diğerleri de gelip aldılar arada. O kadar. Böyle böyle iki saati geçmişti ki, Ayaz gelip bana yapışmaya başladı. Biz de kalktık. Anladım ki şimdilik limit 2 saat. Bu bile inanılmazdı. Oğlumun tüm abilerine ve özellikle Gökçe Ablasına bu iki saati bana hediye ettikleri için teşekkür ederim. Süper performansından ötürü oğluma ayrıca teşekkür ederim.
  • Ayaz, anneannesi bizimle gelmediği için biraz hayal kırıklığına uğradı, onu sayıklayıp durdu.
  • Bir de dönüşte araba kullanırken, sağ elim arkada onun elini tutmak zorunda kaldım, daha önce birkez daha böyle yapmıştı. Otomatik vites sağolsun.
Pazar;
  • Evdeydik bütün gün. Babasının işi vardı, kahvaltı edip çıktı.
  • Bol bol skype ile anneannesine bağlandık, oynadık, bulaşık makinesini birlikte boşalttık. Bir gün kalp krizi geçirebilirim makineyi boşaltırken.
  • Akşam babası geldi yemek yedik ve gitti. Ayaz baba peşindeydi, kitap alıp oku oku diye dolanıyordu, gidince pek bir üzüldü.
  • Ben maçın skorunu ararken TRT Çocuk'a denk geldik, pek ilgisini çekti. Bende izlemesine ilk kez izin verdim ve yemeğini yedirdim. Tükürdüğümü yaladım ama çok yorgundum. Ayaz da Amerikayı keşfetmiş gibi mutluydu, dayanamadım. 15 dakika canım, gerisini getirmezsek bişeycik olmaz di mi?
  • Gece uykusu yine kötüydü. Zaten babası gelince, bizimki de baba diye sayıklayınca kalkmasına izin verdim. Bir saat kadar oynadılar, tekrar iyice uykusu gelmişti ki götürdüm, salladım bu kez. Bi türlü uyuyamadı, sonra oğlan ayaklarımda sızmışız ikimiz de. Gece üçte uyandık, ne süt var ne su, kalkıp onunla birlikte yapmak zorunda kaldım. Yine uykusu açıldı. Zor bir geceydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder