7 Nisan 2012 Cumartesi

Ayaz bu aralar..

Malum durumlar nedeniyle, anneanneler, babaanneler devreye girince, Ayaz'ın zaptı raptı da iyice zorlaşınca, eski kurallar bir bir yıkılmaya başladı.
  • Maalesef bol bol tv izliyor. Günde 2-3 saati buluyor. Hepsi tv değil bazen de notebooktan izliyor çizgilimlerini(çizgilim=çizgifilm). Bunların bir kısmı pasif izleyicilik şeklinde, annem izliyor bir yandan da boyama yapıyorlar mesela. Bu ara favorisi "Keloğlan" ki bizim de kurtarıcımız kendisi.
  • Artık bezsiz bir ağabey oldu kendileri. Bunu ayrıca yazacağım.
  • Bilsikayarla birebir tanıştı. Artık oradan da çizgilim izliyor.
  • Deli gibi konuşuyor, bizle konuşuyor, kendi kendine konuşuyor, telefonla konuşuyor.
  • Bol bol şarkı söylüyor. Zaten müziğe kabiliyeti hep vardı, kulağı da çok iyi. İleride müzisyen olur da ne zaman başladınız derlerse anne karnında başladım diyebilir.
  • "Neden?" sorusunu çok seviyor.
  • Her gece kırmızı başlıklı kız anlattırıyor. Başka masal yasak. Takıntılı bir tipsin oğlum, bunu yavaş yavaş aşmalıyız ama nasıl?
  • Aynı soruyu defalarca soruyor. Sorular sorular doğuruyor, kendi tatmin olana ya da sıkılana kadar soruyor.
  • İki yaş olayını dibine kadar yaşıyor, yaşatıyor.
  • Her istediğini ağlayarak yapmaya, yaptırmaya çalışıyor.
  • Oturup bizimle bir güzel sohbet ediyor, bayılıyoruz. Öyle cümleler kuruyor ki ağzımız açık kalıyor.
  • Mutfakta beraber yemek yapmaya bayılıyor. Çok güzel kek yapıyor.
  • Temizlik ahh o temizlik. Ne yapsak önüne geçemedik. Hep temizlik yapılsın, mümkünse kendisi yapsın. Her cumartesi gelen Fatma Ablanın peşinde her odada onu izliyor, her gün o gelsin istiyor. O varken yüzümüze bile bakmıyor. "Fatma Abla bir daha sil, bezini yıka" bol bol kullandığı cümleler.
  • Temizlik deyince bir de tabii tüm çocukların ve tüm zamanların favorisi suyla oynamayı da not düşmeden edemeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder